Sultanlar

Kutalmışoğlu Süleyman Şah - 1077 - 1086

10. Yüzyıl

Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurucusudur. Alparslan'la birlikte Malazgirt muharebesine iştirak etmiştir. Anadolu'daki fetih ordusu, Kayseri civarında Bizans ordusuyla yaptığı savaşı kazandı ve hiçbir engelle karşılaşmadan Marmara sahillerine, İzmit'e kadar ilerledi. Süleyman Bey, Konya ile birlikte bütün Orta Anadolu'yu fethetti. 1075'te de mühim bir Bizans şehri olan İznik ve havalisini ele geçirerek İznik'e yerleşti. Bir yandan fetihler devam ederken, diğer yandan fethedilen topraklara, atalar yurdundan Türkler getirilip yerleştirildi.

Ebu'l-Kasım - 1086 - 1092

Devletin ilk dönemlerinde İznik kentinin beyidir. Hanedanın kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın ölümünden sonraki fetret döneminde 6 yıllık bir süre boyunca Anadolu Selçuklu Devleti'nin yönetimini eline geçirmiştir.

I. Kılıç Arslan - 1092 - 1107

1092 yılında Anadolu Selçuklu Devletinde devam eden fetret devrine son vererek İznik tahtına sahip oldu. İznik şehrini îmarı için faaliyetler başlatarak, şehrin savunmasını güçlendirdi. 1096 senesinde Malatya şehrini kuşattı. Malatya kalesi düşmek üzereyken, Haçlı ordusunun batıdan Anadolu'ya girdiği öğrenilince, kuşatma kaldırıldı. Sultan Kılıç Arslan hızla Batı Anadolu'ya yönelerek ordusuyla Haçlıların karşısına çıktı. I. Kılıç Arslan 1107'de Musul'u ele geçirmeyi başarmış ancak Büyük Selçuklu kumandanı Emir Çavlı, Artukoğlu İlgazi ve Suriye Meliki Rıdvan'ın kuvvetleriyle Habur Nehri kenarında yaptığı savaşta yenik düşmüş, nehirde boğularak ölmüştü.

I. Melikşah (Şahinşah) - 1107 - 1116

Babası I. Kılıç Arslan’ın öldüğü savaşta Melikşah Emir Çavlı tarafından esir alınarak İsfahan'a götürüldü. Melikşah 1110 yılına kadar esir kaldı ve bu 3 yıl boyunca Anadolu'da büyük bir kargaşa yaşandı. Bizanslılar kaybettikleri Batı Anadolu topraklarını tekrar ele geçirmeye başladılar. Anadolu Selçukluları Anadolu'nun içlerine doğru geri çekildiler. Melikşah 1110 yılında serbest kalıp Konya'da Anadolu Selçuklu tahtına oturdu ama Selçukluların Anadolu'daki toprak kayıplarını önleyemedi. Ayrıca kardeşi I. Rükneddin Mesud, Melikşah'ın sultanlığını tanımadı. Danişmendliler Anadolu Selçukluları'nın zayıflığından yararlanarak Anadolu'daki en kuvvetli Türk Devleti haline geldiler.

I. Rükneddin Mesud - 1116 - 1156

I. Rükneddin Mesud en uzun süre hüküm sürmüş Anadolu Selçuklu Sultanıdır. I. Rükneddin Mesud, bir süre Danişmendlilerin denetimi altında kaldı. 1142'de Danişmendli Mehmed Bey’in ölümünün ardından Anadolu Selçuklularının Anadolu'daki üstünlüğünü yeniden kurdu. Bizans ordusunu 1146'da Konya önlerinde yendi. Ertesi yıl II. Haçlı ordusunu Eskişehir yakınlarında bozguna uğrattı. I. Mesud, geleneğe uyarak ülkesini üç oğlu arasında paylaştırdı. II. Kılıç Arslan'ı veliaht ilan etti ve 1156’da öldü. Ölmesinin ardından oğulları arasında taht kavgaları başladı. Mezarı Amasya Simre kasabasındadır. Batı kaynakları, târihte ilk defâ onun devrinde Anadolu‘dan Türkiye adıyla bahsettiler.

II. Kılıç Arslan - 1156 - 1192

II. Kılıç Arslan melik olarak bulunduğu Elbistan'dan Konya'ya gelerek tahta geçti. Ancak bu taht kavgalarını fırsat bilen Anadolu'daki diğer gruplar Anadolu Selçuklularına karşı bazı ittifaklar kurdular. II. Kılıç Arslan devleti ayakta tutabilmek için önce Bizans İmparatorluğu'yla barış yapmanın yollarını aradı ve İstanbul'a giderek bir antlaşma yaptı. Batı sınırını güvence altına alan II. Kılıç Arslan Anadolu'ya yöneldi. Kardeşi Şahin Şah ile Danişmendlilerin birleşik ordusunu yendi. Ankara, Darende ve Kayseri'yi Danişmendliler'den aldı ve 1175'te Danişmendlilerin egemenliğine son verdi. Bir süre sonra II. Kılıç Arslan ile Bizans arasındaki barış bozuldu. 1176'da Miryakefalon Savaşı'nda Bizans ordusunu pusuya düşürdü ve ağır bir yenilgiye uğrattı. Bu, Türklerin Anadolu’da Bizans karşısında Malazgirt'ten sonraki en büyük zaferdi. 

I. Gıyaseddin Keyhüsrev - 1192 - 1196/1205 - 1211

İki değişik dönemde tahta çıkmıştır. II. Kılıç Arslan 1192'de ölünce I. Gıyaseddin Keyhüsrev diğer kardeşlerine üstün gelerek tahta çıktı. Ama 1196'da tahtını ağabeyi II. Süleyman Şah'a bırakarak geri çekilmek zorunda kaldı. II. Süleyman Şah, 1204'te öldüğünde yerine bir süre II. Süleyman Şah'ın çocuk yaştaki oğlu III. Kılıç Arslan geçti. Ama 8 aylık bir süre içinde yeğenine üstün gelen I. Gıyaseddin Keyhüsrev 1205’de ikinci kez tekrar tahta çıktı. I. Gıyaseddin Keyhüsrev Karadeniz'deki ticaret yollarını kesen Trabzon Rum İmparatorluğu üzerine bir sefer düzenleyerek bu yolu yeniden Türklere açtı. Daha sonra önemli dış ticaret limanı olan Antalya'yı topraklarına kattı. I. Gıyaseddin Keyhüsrev, sultanların ülke topraklarını oğulları arasında paylaştırma geleneğine son vererek merkezi yönetimi güçlendirdi. Vilayetleri yönetmekle görevlendirilen şehzadeleri merkezi yönetime bağlı birer vali durumuna getirdi. I. Gıyaseddin Keyhüsrev 1211'de İznik İmparatoru I. Teodor Laskaris ile yaptığı bir savaşta yenik düşerek öldürüldü.

II. Rükneddin Süleyman Şah - 1196 - 1204

Süleymanşah, Anadolu'da sarsılmış olan Türk birliğini yeniden kurmak maksadıyla kardeşlerinin elinde bulunan Amasya, Niksar ve Elbistan'ı itaat altına aldı. Bu mücadelelerden faydalanan Bizans imparatoru doğrudan doğruya olmasa bile Karadeniz sahillerinde harekete geçti. Süleyman Şah bu gelişmeleri önleyerek imparator ile antlaşma yaptıktan sonra Torosların kuzeyine akınlara başlamış olan ve bazı kaleleri zabteden Kilikya Ermeni kralı II. Leon'u mağlûp ederek onları Toroslar'ın güneyine çekilmeğe mecbur etti. Bizans imparatorunu haraca bağladıktan ve Ermeni krallığını cezalandırdıktan sonra Doğu Anadolu'ya yönelerek Malatya'yı aldı. Diğer taraftan Erzincan Mengücükoğulları ile Artukoğullarını kendisine bağladı. 1202 yılında Erzurum'u ülkesine katarak Saltuklulara son veren Süleyman Şah Gürcüler ile komşu oldu. Aynı yıl içinde Sarıkamış yakınlarında Gürcüler ile yapılan savaşı kaybeden Süleymanşah, kardeşi Mes'ûd'un elinden Ankara'yı aldıktan sonra ikinci Gürcistan seferine çıkarken Konya ile Malatya arasında vefat etti.

III. Kılıç Arslan - 1204 - 1205

Sekiz ay gibi kısa bir süre sultanlık yapmıştır. Babasının 1204'te ölümü üzerine çocuk yaşta Konya' da tahta çıktı. Tahta çıktığı sırada Dördüncü Haçlı seferi İstanbul'u ele geçirmiş ve İstanbul'da Latin İmparatorluğu'nu kurmuştu. Babası tarafından tahttan indirilmiş olan amcası I. Gıyaseddin Keyhüsrev Türkmenlerin desteğiyle III. Kılıç Arslan'ı tahttan inmeye zorladı. Danişmendli Türkmenleri Isparta Kalesini aldılar. 1205 yılında I. Gıyaseddin Keyhüsrev tahtı ele geçirdi. III. Kılıç Arslan ve maiyetini Gevele Kalesinde yaşamaya mecbur bıraktı. III. Kılıç Arslan orada öldürüldü.

I. İzzeddin Keykavus - 1211 - 1220

Babası I. Gıyaseddin Keyhüsrev'in ölümü üzerine 1211'de tahta çıktı. Önce kendisine karşı ayaklanan kardeşi I. Alaeddin Keykubad’ı etkisiz hale getiren I. İzzeddin Keykavus, böylece iktidarını sağlamlaştırdıktan sonra bütün dikkatini Anadolu'da ticaretin canlandırılmasına verdi. Kıbrıs Krallığı’yla bir anlaşma yaparak iki ülke arasındaki ticareti serbest hale getirdi. Kuzey ticaret yolunu açmak için Sinop'u Trabzon Rum İmparatorluğu’ndan aldı. Daha sonra, güney ticaret yolunu engelleyen Ermeni derebeyinin üzerine yürüdü ve Ermenileri yenerek Suriye ticaret yolunu açtı. Böylece Anadolu, ticaret kervanlarının merkezi durumuna geldi. I. İzzeddin Keykavus 1220'de öldü ve yerine kardeşi I. Alaeddin Keykubad geçti.

I. Alaeddin Keykubat - 1220 - 1237

Saltanatı boyunca inşa ettirdiği ve çoğu günümüze kadar erişen eserler, idari ve askeri bakımdan hem şahsına hem de devletine kazandırdığı prestij nedeniyle Türkiye ve dünya literatürünün en ünlü Anadolu Selçuklu sultanıdır. 1205’te Tokat meliki (valisi) tayin edilerek devlet yönetimini öğrendi ve tecrübe sahibi oldu. Yeniden inşa edilen ve sağlam surlarla çevrilen şehre Sultan’ın ismine izafeten Alâiye (Alanya) ismi verildi. Alaeddin Keykubad bu kentte bir tersane ve tophane kurdurdu ve kentin kalesini yeniden yaptırdı. Sultan Alaeddin, Trabzon Rum İmparatorluğunun gücünü kırmak için Sinop’ta bir donanma inşa ettirdi. Moğol tehlikesini gören Alaeddin Keykubad, doğu sınırlarını sağlamlaştırdı. Bu sağlamlaştırma esnasında Ahlat fethedildi. Ancak bu fetih, Eyyubîlerle arasının bozulmasına yol açtı. Eyyubîlerin gönderdikleri orduyu, Torosların güneyinde yenerek, Harput ve Urfa’yı da ele geçirdi. Vefatından önce gelen Moğol elçilerini ustaca idare ederek, Anadolu’yu Moğol istilasından kurtardı. 1237’de Kayseri’de verdiği bir ziyafette zehirlenmek suretiyle öldürüldü.

II. Gıyaseddin Keyhüsrev - 1237 - 1246

II. Gıyaseddin Keyhüsrev I. Alaeddin Keykubad'ın büyük oğludur. Babasının kendisinden küçük olan kardeşi İzzeddin Kılıç Arslan'ı veliahtlığa atamasına karşın, babasının ölümü üzerine Sadeddin Köpek önderliğindeki bazı emirlerin desteğiyle Anadolu Selçuklu tahtına çıktı. Kardeşinin tarafını tutan Harzem emirlerine karşı mücadeleye girişti. 1240'da Diyarbakır Anadolu Selçuklularının eline geçti. Moğolların önünden kaçarak Anadolu'ya sığınan göçebe Türkmenler, Anadolu'daki yerleşik devlet düzeni içinde yeni sorunlar oluşmaya başladı. Bu koşullarda Baba İshak'ın başlattığı Babai ayaklanması bastırıldı. Ama devletin gücünü önemli ölçüde sarstı. Anadolu Selçuklularının zayıflamasından yararlanan Moğollar  Erzurum'u ele geçirdiler. Kösedağ Savaşı'nda da Anadolu Selçuklu ordusunu yenilgiye uğrattılar II. Keyhüsrev savaştan sonra Batı Anadolu'ya kaçtı. Moğollarla barışın sağlanmasının ardından Konya'ya dönen sultan bundan sonra devlet işlerini bütünüyle veziri Şemseddin İsfahani'ye bıraktı. II. Gıyaseddin Keyhüsrev 1243 yılında Kösedağ Savaşı'nda Moğol komutanı Baycu Noyan'a yenilerek Antalya'ya gitmiş ve 1246 yılında orada öldü.

II. İzzeddin Keykavus - 1246 - 1260

II. İzzeddin Keykavus babasının yerine tahta geçti ve aynı yıl içinde kardeşi IV. Kılıç Arslan'ı Moğol Hanı Güyük'ün tahta çıkma töreninde hazır bulunmak üzere Moğolistan'a elçi olarak gönderdi. Moğollar IV. Kılıç Arslan'dan hoşnut kalarak onu Anadolu Selçuklu Sultanı olarak tanıdılar. IV. Kılıç Arslan 1248'de Sivas'ta tahta çıktı. Böylece II. İzzeddin Keykavus ve IV. Kılıç Arslan arasında taht kavgaları başladı. Üçüncü ve en küçük kardeş olan II. Alaeddin Keykubad da taht kavgalarına katıldı. Ancak Anadolu'nun ileri gelenlerinin araya girmesiyle üç kardeş ortak olarak saltanat sürmeye ikna edildiler. Böylece 1249 yılında Anadolu Selçuklu Devleti tarihinde 8 yıl sürecek üçlü iktidar dönemi başlamış oldu.

II. İzzeddin Keykavus Kızılırmak nehrinin batısında hüküm sürdü. IV. Kılıç Arslan ve II. Alaeddin Keykubad da Kızılırmak'ın doğusunda hüküm sürdüler. 1256 yılında Moğol kumandanı Baycu Noyan tekrar Anadolu'ya bir sefer yaptı. Aksaray yakınlarında II. İzzeddin Keykavus'un ordusunu yenilgiye uğrattı ve böylece Anadolu tamamen Moğol egemenliğine girmiş oldu. Üçlü iktidar dönemi II. Alaeddin Keykubad'ın 1257'da bilinmeyen nedenlerle ölümüne kadar devam etti. 1260 yılında II. İzzeddin Keykavus Konya'yı bırakarak Kırım'a kaçtı ve 1279 yılında orada öldü. IV. Kılıç Arslan 1265 yılına kadar tek başına hüküm sürmeye devam etti.

II. Alaeddin Keykubad - 1249 - 1257

II. İzzeddin Keykavus babasının yerine tahta geçti ve aynı yıl içinde kardeşi IV. Kılıç Arslan'ı Moğol Hanı Güyük'ün tahta çıkma töreninde hazır bulunmak üzere Moğolistan'a elçi olarak gönderdi. Moğollar IV. Kılıç Arslan'dan hoşnut kalarak onu Anadolu Selçuklu Sultanı olarak tanıdılar. IV. Kılıç Arslan 1248'de Sivas'ta tahta çıktı. Böylece II. İzzeddin Keykavus ve IV. Kılıç Arslan arasında taht kavgaları başladı. Üçüncü ve en küçük kardeş olan II. Alaeddin Keykubad da taht kavgalarına katıldı. Ancak Anadolu'nun ileri gelenlerinin araya girmesiyle üç kardeş ortak olarak saltanat sürmeye ikna edildiler. Böylece 1249 yılında Anadolu Selçuklu Devleti tarihinde 8 yıl sürecek üçlü iktidar dönemi başlamış oldu.

II. İzzeddin Keykavus Kızılırmak nehrinin batısında hüküm sürdü. IV. Kılıç Arslan ve II. Alaeddin Keykubad da Kızılırmak'ın doğusunda hüküm sürdüler. 1256 yılında Moğol kumandanı Baycu Noyan tekrar Anadolu'ya bir sefer yaptı. Aksaray yakınlarında II. İzzeddin Keykavus'un ordusunu yenilgiye uğrattı ve böylece Anadolu tamamen Moğol egemenliğine girmiş oldu. Üçlü iktidar dönemi II. Alaeddin Keykubad'ın 1257'da bilinmeyen nedenlerle ölümüne kadar devam etti. 1260 yılında II. İzzeddin Keykavus Konya'yı bırakarak Kırım'a kaçtı ve 1279 yılında orada öldü. IV. Kılıç Arslan 1265 yılına kadar tek başına hüküm sürmeye devam etti.

IV. Kılıç Arslan 1260-1265 yılları arasında tek başına hüküm sürdü. 1261 yılında Konya’yı yeniden ele geçirdi. Silifke'yi Ermenilerden, Sinop'u ise kumandanı Muinüddin Pervane tarafından Trabzon Rum Devleti'nden aldı. IV. Kılıç Arslan 1265 yılında bir ziyafet sırasında Moğollar tarafından beklenmedik bir şekilde idam edildi ve Konya'da Sultanlar Türbesine gömüldü. Yerine çocuk yaştaki oğlu III. Gıyaseddin Keyhüsrev Moğolların kuklası olarak sultan ilan edildi.

IV. Kılıç Arslan - 1248 - 1260 - 1265

II. İzzeddin Keykavus babasının yerine tahta geçti ve aynı yıl içinde kardeşi IV. Kılıç Arslan'ı Moğol Hanı Güyük'ün tahta çıkma töreninde hazır bulunmak üzere Moğolistan'a elçi olarak gönderdi. Moğollar IV. Kılıç Arslan'dan hoşnut kalarak onu Anadolu Selçuklu Sultanı olarak tanıdılar. IV. Kılıç Arslan 1248'de Sivas'ta tahta çıktı. Böylece II. İzzeddin Keykavus ve IV. Kılıç Arslan arasında taht kavgaları başladı. Üçüncü ve en küçük kardeş olan II. Alaeddin Keykubad da taht kavgalarına katıldı. Ancak Anadolu'nun ileri gelenlerinin araya girmesiyle üç kardeş ortak olarak saltanat sürmeye ikna edildiler. Böylece 1249 yılında Anadolu Selçuklu Devleti tarihinde 8 yıl sürecek üçlü iktidar dönemi başlamış oldu.

II. İzzeddin Keykavus Kızılırmak nehrinin batısında hüküm sürdü. IV. Kılıç Arslan ve II. Alaeddin Keykubad da Kızılırmak'ın doğusunda hüküm sürdüler. 1256 yılında Moğol kumandanı Baycu Noyan tekrar Anadolu'ya bir sefer yaptı. Aksaray yakınlarında II. İzzeddin Keykavus'un ordusunu yenilgiye uğrattı ve böylece Anadolu tamamen Moğol egemenliğine girmiş oldu. Üçlü iktidar dönemi II. Alaeddin Keykubad'ın 1257'da bilinmeyen nedenlerle ölümüne kadar devam etti. 1260 yılında II. İzzeddin Keykavus Konya'yı bırakarak Kırım'a kaçtı ve 1279 yılında orada öldü. IV. Kılıç Arslan 1265 yılına kadar tek başına hüküm sürmeğe devam etti.

IV. Kılıç Arslan 1260-1265 yılları arasında tek başına hüküm sürdü. 1261 yılında Konya’yı yeniden ele geçirdi. Silifke'yi Ermenilerden, Sinop'u ise kumandanı Muinüddin Pervane tarafından Trabzon Rum Devleti'nden aldı. IV. Kılıç Arslan 1265 yılında bir ziyafet sırasında Moğollar tarafından beklenmedik bir şekilde idam edildi ve Konya'da Sultanlar Türbesine gömüldü. Yerine çocuk yaştaki oğlu III. Gıyaseddin Keyhüsrev sultan ilan edildi.

III. Gıyaseddin Keyhüsrev - 1265 - 1284

Tahta çıktığında artık Anadolu Selçuklu Devleti tamamen Moğolların egemenliği altına girmişti. 1277 yılında Memlük sultanı Baybars Anadolu'yu istila etti ve Selçukluları kendine bağladı. Ancak Memlükler uzun süre Anadolu'da kalmadılar ve egemenlik tekrar Moğolların eline geçti. III. Gıyaseddin Keyhüsrev 1282 yılında Moğollar tarafından idam edildi. Artık son derece zayıflamış olan Anadolu Selçuklu tahtına amcasının oğlu II. Gıyaseddin Mesud geçti.

III. Alaeddin Keykubad - 1293 - 1294/1301 - 1303

II. İzzeddin Keykavus'un torunudur. Kösedağ Savaşından sonra Anadolu Selçuklu Devleti Moğolların hâkimiyetine girdi. Moğollar Selçuklu Sultanlarını sıkı bir denetim altında tutuyordu. III. Alaeddin Keykubad zamanında Anadolu'da bir takım karışıklıklar olunca Moğollar, O'nu da tahttan indirip yerine tekrar II. Gıyaseddin Mesud'u geçirdiler. III. Alaeddin Keykubad tahttan indirildikten sonra Tebriz'e gönderilip yargılandı ve ölüme mahkum edildi. Fakat eşinin Moğol hanedanından olması sebebiyle hayatı bağışlandı. III. Alaeddin Keykubad yanında görevli bulunanlardan birine ağır sözler söylediği için o kişi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. III. Alaeddin Keykubad tahtta iken, Osman Gazi'ye, yaptığı fetihlerden dolayı Beylik unvanı verdi. Osman Gazi'ye Beylik unvanının verildiği 1299 tarihi Osmanlı Devletinin kuruluş tarihi olarak kabul edildi.

II. Gıyaseddin Mesud - 1284 - 1293/1294 - 1301/1303 - 1307

II. Gıyaseddin Mesud II. İzzeddin Keykavus'un oğludur. Anadolu Selçuklu Devleti'nin Moğolların egemenliği altında hüküm sürdüğü bu dönemde dört defa tahta çıkmış her seferinde kardeşinin oğlu olan III. Alaeddin Keykubad'la yer değiştirmiştir. 1308 yılında, son sultan II. Mesud’un ölümünden sonra Anadolu Selçuklu Devleti yıkıldı.