Türkiye KONYA 13. Yüzyıl
SAKÂHÂNEOlarak da bilinir.
Selçuklu İlçesi sınırları dahilinde, Karatay Medresesi’nin batısındaki parkın içinde ve Sultan Mesut Sokağı üzerindedir.
Tek kubbeli kübik bir yapıdır; güney cephesinin belirli bir yüksekliğe kadar olan bölümü düzgün kesme taş kaplama olup, cephenin saçak kotuna kadar yükselen bölümü tuğla örgülüdür. Diğer cephelerde kaba yonu ve moloz taş örgü kullanılmıştır; örgü üzerine yayılan kabarık derz uygulamaları, son onarımların ürünüdür.
Mescidin doğu cephesinin üst bölümünde ve duvar örgüsü içine yatay eksen boyunca yerleştirilmiş ahşap hatılın altında dikdörtgen formlu iki dar mazgal pencere bulunur. Güney cephesinde ise, kesme taş duvarın alt bölümünde dikdörtgen iki pencere ile cephenin tuğla örgülü üst bölümünde ve alttaki iki pencere ile aynı düşey eksen üzerinde dikdörtgen formlu iki dar mazgal pencere yer alır. Kuzey cephesinin batı kanadında ve alt kotta dikdörtgen formlu bir pencere daha bulunmaktadır.
Batı cephesinin kuzey kanadındaki dikdörtgen kapı açıklığıyla dahil olunan ibâdet mekânı, kare planlı ve tuğla örgülü bir üçgen kuşağının oluşturduğu onikigen bir kasnağa oturan tuğla kubbe ile örtülüdür.
İbâdet mekânının güney duvarındaki alçı mihrabı, son onarımlar sırasında tahrip edilmiş olup, bugünkü mihrabı replikasıdır.
İnşa kitâbesi yoktur; arşiv kayıtlarında, vaktiyle, Alâeddin Tepesi’nin kuzey yönünde, Selçuklu Köşkü’nün yakınında ve Ertaş Kapısı’nın hemen önünde, Ferhûniye/Süd Tekkesi sokağının solunda ve geniş bir bağ ve bahçe içinde bulunduğu tesbit edilen Alâeddîn Dârü’ş-Şifâsı, tıp medresesi ve mescidinden günümüze ulaşabilen tek yapı olduğu iddia edilen mescidin, 13. yüzyılın ilk yarısında inşa edilmiş olması lâzım gelir.