İslam coğrafyası; bin yıl önce tarihinin en büyük ve dikkat çekici hanedanlıklarından biri olan Selçukluların görkemli ve ihtişamlı kültürüne tanıklık etti. Ancak, kısa ömürlü olan bu hanedanlık, Moğol istilası sonucu tarih sahnesinden silindi. Selçuklu medeniyeti, kısa ömrü- ne rağmen insanlık tarihinin aydınlık bir çağı olarak kayıtlara geçti ve tescil edildi.

Selçuklular; 11. yüzyıldan itibaren, doğudan batıya kuzeyden güneye bir medeniyet yürü- yüşü gerçekleştirdi. Orta Asya, Ortadoğu ve Anadolu’yu içine alan geniş coğrafyada 268 yıl etkili oldu. Orta Asya steplerinden Doğu Roma İmparatorluğu’nun ihtişamlı başkenti Konstantinopolis yakınlarına kadar gelen Selçuklular, kültürel değerlerini ve İslam’ın hoşgö- rüsünü bu topraklara taşıdı. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, “Selçuklu Rönesans’ı, vakitsiz bastıran kar fırtınası altında kalmış baharlara benzer” ifadesiyle, kadim medeniyeti en güzel özetleyen cümlesinde belirttiği gibi kısa ömürlü bir devlet olmalarına rağmen, dünya tarihinde unu- tulmaz izler bıraktı. Anadolu’nun Selçuklular tarafından fethedilmesi, tarihe yön veren yeni bir sürecin başlamasına neden oldu. Doğunun kandillerini yeniden tutuşturan ve İslâm’ın aydınlık yüzünü tüm dünyaya gösteren Selçuklular, müspet ilimlerle birlikte dini hayatı ve tasavvufi fikirleri büyük bir hoşgörü ile birlikte zirveye çıkarmayı başardı. Bir hoşgörü mede- niyeti olan Selçuklular, farklı etnik kökenli, farklı dini inanışlardaki insanları bir arada tutmayı başardı ve dünyaya yeni bir medeniyet tecrübesi sundu. Bu coğrafyanın asli unsuru olan milletimizin sükun ve barış içinde yaşamış olması bir tesadüf değildir. İpek Yolu’nun can- landırılması ile ticari hayatın gelişmiş olması, dini ve ilmi hayatın çağlar ötesini aydınlatacak başarılar kazanması da tesadüf değildir. Yüzyıllarca bu coğrafyada barış ve hoşgörüyü hakim kılan “Selçuklu Barışı” dır.

Yine bir Oğuz boyunun; Selçukluların açtığı kapıdan ilerleyerek, Anadolu’da kurduğu Osmanlı Devleti de, Selçuklu’dan aldığı emaneti korudu. İslam tarihinin en büyük impara- torluklarından biri haline gelen Osmanlılar, kadim medeniyetin bilim ve sanatını, kültür ve sosyal yaşamını, adalet ve refahını, hoşgörüsünü 600 yıl devam ettirdi.

Bu toprakların bizlere yurt olmasını sağlayan, siyasi ve toplumsal açıdan son derece karışık bir dönemde egemen olduğu topraklara refah mutluluk ve zenginlik getirerek altın bir çağ yaşatan Selçukluların; devlet yapısını, sanatını, mimarisini ve günlük yaşamını keşfetmeyi sürdürüyo- ruz. Çalışmalarımızla aralanan Selçuklu medeniyetinin kapısından yürümeye devam ediyoruz.

Selçuklu Belediyesi; adını aldığı Selçuklu medeniyetini tanıtmak üzere büyük bir misyon yüklendi. Bu sorumluluk bilinciyle, T. C. Cumhurbaşkanlığı himayesinde, özgün ve nitelikli çalışmalar gerçekleştirdi. T. C. Cumhurbaşkanlığı’nca himaye edilen ve 21 ülkedeki Selçuklu eserlerini konu alan Büyük Selçuklu Mimari ve Müze Eserleri Envanteri, Anadolu Selçuklu Dönemi Eserleri Fotoğraf Albümü, Uluslararası Selçuklu Şehirleri ve Uygarlığı Sempoz- yumu, Uluslararası Selçuklularda Bilim ve Düşünce Sempozyumu, ABD ve Avusturya’da gerçekleştirilen Selçuklu Eserleri Fotoğraf Sergisi, Türkmenistan’da açılan Büyük Selçuklu Mirası Sergisi, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde düzenlenen Selçuklular Sergisi, Belediyemizce gerçekleştirilen etkinliklerden sadece bir kaçıdır.

Ahmet Pekyatırmacı

Selçuklu Belediye Başkanı