TAŞ MESCİT

Türkiye ÇANKIRI 13. Yüzyıl

ATABEY CEMÂLEDDÎN FERRUH DÂRÜŞŞİFÂSIOlarak da bilinir.
Yapım Yılı

1242

Özellikler

Merkez İlçesi’ne bağlı Yeni Mahallesi’ndedir.

Çankırı’nın güneyinde, yüksek kayalık bir tepe üzerinde dârüşşifâ, dârülhâdis, türbe ve bunların güneyinde mevlevihâneden oluşan yapı topluluğundan günümüze sadece, türbe ve dârülhâdis ulaşabilmiştir.

Günümüzde “Taş Mescit” adıyla anılan dârülhadis, doğu-batı yönünde inşa edilmiş dikdörtgen planlı ve iki katlı bir yapıdır. Yapının üst katı dârülhâdis olup, zemin katında iki mezar odası bulunmaktadır.

Yapının üst ve alt kat giriş kapıları kuzey cephesindedir. Beden duvarından dışa taşkın giriş bölümünde, çift kollu taş basamaklarla üst katın kapısına ulaşılır. Yapı, kuzey-batı köşesinden silindirik gövdeli bir kule ile desteklenmiştir. Cephenin batı kanadında ise dikdörtgen formlu bir pencere bulunur.

Mukarnas kavsaralı bir niş içerisindeki kapı açıklığının üst kısmında kitâbe, kavsaranın üst kısmında ise tahrip olmuş iki kabara yer alır. Taçkapı, dıştan içeriye doğru kademelenen iki bordürle üç yönden kuşatılmıştır. İç mekânda ortada kubbeli merkezî bir bölüm ve bu bölümün doğu ve batı kanatlarında da sivri beşik tonozla örtülü iki eyvan yer alır. Doğu kanattaki eyvanda, dârülhâdisin bânîsi Atâbey Cemâleddîn Ferruh’a ait çinilerle kaplı bir sanduka yer alır. Mescit olarak kullanılan batı eyvanının kıble duvarında mihrap bulunur.

Kuzey cephesinde ve üst kat girişinin altındaki ikinci kapıdan zemin katına girilir. Basık kemerli kapının üst kısmında görülen gövdesi düğümlü yılan tasviri, yıkılan dârüşşifâya ait bir kabartmanın replikasıdır.

Bu kısımda birbirinden bağımsız ve sivri beşik tonozla örtülü iki mezar odası yer alır. Batıdaki mezar odasına, batı cephesindeki ayrı bir kapıdan ulaşılır.

Dârülhâdisin güney cephesindeki kapı, tamamen yıkılmış olan dârüşşifâya açılmaktadır. Kapı üzerindeki kitâbede, “El-Cemâlî bin Şehâbeddîn” adı okunabilmektedir. Ancak kitâbenin hangi döneme ait olduğu bilinmediği gibi, bir onarım kitâbesi olması da mümkün görünmektedir. Dârüşşifâdan günümüze sadece kitâbe levhası ve yılan tasvirli iki taş kabartma ulaşabilmiştir.

Yapının kuzey, doğu ve batı cepheleri kesme taş kaplamalıdır. Güney cephesi moloz taş, güney-doğu köşesi ise tuğla örgülüdür. İç kısımda, üst kattaki merkezî bölümün kubbesi ve geçiş sisteminde tuğla kullanılmış olup, diğer kısımlar kesme taş kaplamalıdır.

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılan yapı, günümüzde sağlam durumdadır.

Taçkapısı üzerindeki kitâbesine göre, dârülhâdis, Atabey Cemâleddîn Ferruh tarafından 1242 yılında türbe ile birlikte inşa ettirilmiştir. Günümüze ulaşamayan dârüşşifâ/dârülâfiyenin ise yine aynı bânî  tarafından  7 Ekim 1235 yılında inşa ettirildiği  anlaşılmaktadır.

Konum
Türkiye
ÇANKIRI
Fotoğraflar